Last Updated:

İslam'da Kadının Cinsel Hakları

Evlilikte cinsel haklar nelerdir? Kadın ve erkeğin cinsel hakları aynı mıdır? Kadının evlilikte cinsel hakları var mıdır? Bu yazımızda cinsel haklar ile ilgili bu soruları yanıtlamaya çalışacağız.

Evlilik müessesesi eşler arasında cinsel birliktelik üzerine kurulmuştur. Cinsellik, aile hayatının olmazsa olmazlarından birisi, hatta en önemlisidir. Bu önemli konuda da tabiki eşlerin haklarını korumak için İslam dininin koymuş olduğu bazı kurallar bulunmaktadır. Burada erkeğin haklarını koruyucu kurallar olduğu kadar kadınların haklarını da koruyan kurallar vardır. Bu yazımızda cinsellik konusunda kadınlara verilen cinsel hakları ele alacağız.

Kadının Cinsel Hakları

  • Ön Sevişme Hakkı

Cinsel ilişki konusunda kadına verilen en önemli hak, ön sevişme olmaksızın kendisiyle ilişkiye girilmesinin yasaklanmış olmasıdır. Kadının tatmin olmasındaki önemli etkenlerden birisi olduğu için İslam kadının bu hakkını koruma altına almıştır. Hz. Peygamber de yeri geldikçe bu konu üzerinde durmuş ve ısrarla sevişmeyi emretmiştir. Cinsel ilişkiden önce sevişip fısıldaşma, öpme, dil ve dudakları emme müekked sünnettir. Bunun aksini yapmak ise mekrûhdur.

Ön sevişme olmadan cinsel ilişki kadın için bir zulümdür. Çünkü erkek bu ön sevişme olmadan tatmin olsa da kadının tatmin olması zor olduğu gibi, kadın tam olarak hazırlanmadan ilişkiye zorlanmış ve zevk almak yerine acı hissetmesine sebep olunmuş olabilir.

  • Kadının Rızası Olmadan Doğum Kontrol Yapılamaz

Kadını, cinsel hazza erdiren ana vesîlelerden biri, hiç şüphesiz kocasının kendisinde sükûnet bulduğunu hissetmesidir. Yani kocasının tatmin olduğunu görmek kadını da mutlu eder. Kadını, cinsel hazdan yoksun bırakmak haksızlık olacağı içindir ki, “Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed, onayı alınmaksızın hür kadına azil yapılmasını (rahimin dışına boşalınmasını) yasaklamıştır. Yani erkeğin kadının rahmine boşalması, onun tatmin olduğunu kadına hissettirir. Bu da kadını mutlu eder. Kadının rızası olmadan kadın bu zevkten mahrum edilemez. 

  • Kadın Cinsel Yoksulluğa Mahkum Edilemez

Bir kadın için evlilik içinde cinsel bakımdan alâka duyulmaz bir durumda bırakılmaktan daha büyük bir haksızlık olamaz. Bu durum onun için yalnız bedenî bir tatminsizlik değildir. Aynı zamanda rûhî bir yıkımdır. Bunun içindir ki yarattığı kadını en iyi bilen Mevlâmız, kadın lehine her bir mü’min erkeğe şöyle emir buyurmuştur:

“Eşleriniz olan kadınlar arasında adâletli olmayı ne kadar arzu etseniz de buna asla güç yetiremezsiniz. Bari birine büsbütün meyledip de diğerini kocalı -kocasız bir durumda askılı gibi bırakmayın…”

Allah’ın Resûlü de evlilik içinde cinsel hayattan çekilmeyi mü’min erkeklere yasaklamıştır. Kadınların cinselliğine yönelik bir zulüm olacağı için, dindarlıkda gelişmek dâhil, hangi amaçla olursa olsun Allah’n Resûlü cinsel hayattan çekilmeyi yasaklamıştır.

  • Kadın Gelecek Ümidi Olmayan Cinsel Yoksulluğa Mahkum Edilemez

Dinimiz kocasının cezalandırma amacıyla karısı ile ilişkiye girmemesi durumunu 4 ayla sınırlandırmıştır. Bir erkek süresiz şekilde eşini bu şekilde cezalandıramaz. Bununla birlikte herhangi bir sebepten dolayı kalıcı cinsel iktidarsızlık yaşayan bir adama eşi boşanma davası açabilir. 

  • Dul Kalan Bir Kadının Evlenme Hakkı

Herhangi bir sebepten dolayı dul kalan kadın için dinimiz iddet süresi adı verilen bir süre belirlemiştir. Kadın bu süre dolana kadar bekler ve sonrasında isterse evlenebilir. Bu durumda kadının evlenmesine engel olunamaz. İddet Süresi, boşanma durumunda 3 âdet yada 3 temizlik dönemi, kocasının ölmesi durumunda 4 ay 10 gündür. Kadın hamile iken dul kalmış ise iddet süresi çocuğunu doğurduğu anda bitmektedir. 

Sonuç

Yukarıda sıralamaya çalıştığımız maddeler göstermektedir ki İslam dini kadınların cinsel hayatını bir takım kriterler ile güvence altına almıştır. Bir erkek eşine karşı bu kriterlere uymak zorundadır. Aksi takdirde dinimizin koymuş olduğu çizginin dışına çıkmış ve günaha girmiş olur. Elbette erkeklerin de cinsel hayatı ile ilgili dinimizce konulan kriterler ve güvence vardır ama bu durum başka bir yazının konusudur.