I. Bayezıd / Yıldırım
- Osmanlı Devleti'nin 4. padişahıdır.
- Babası: I. Murad Hüdavendigar
- Annesi: Gülçiçek Hatun
- Doğumu: Edirne 1360
- Vefatı: Akşehir, 8 Mart 1403
- Saltanatı: 1389-1402
- Türbesi: Bursa Yıldırım Bayezid Camii yanındaki türbede
- Eşleri: Angelina Hanım, Devlet Şah Hatun, Maria Hatun, Hafsa Hatun, Sultan Hatun, Mileva Olivera Despina Hatun, Devlet Hatun
- Erkek Çocukları: Musa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi, Mehmed Çelebi, Ertuğrul Çelebi, Kasım Çelebi, İbrahim Çelebi, Yusuf Çelebi, Hasan Çelebi, Ömer Çelebi
- Kız Çocukları: Fatma Sultan, İrhondu Hanım, Paşa Melek Hatun, Oruz Hanım, Hundi Fatma Hatun
Yıldırım Bayezid 1360 yılında Edirne'de doğmuştur. Babası Murad Hüdavendigar, annesi Gülçiçek Hatun'dur. I. Bayezid veya Yıldırım Bayezid (Osmanlı Türkçesi: بايزيد) isimleri ile bilinmektedir. Osmanlı Devleti'nin dördüncü padişahıdır. 1389'dan 1402 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. Timur'un elinde esir olduğu dönemi de sayarsak 1403 yılına kadar padişahlık yapmıştır.
Padişahlıktan Önce Yıldırım Bayezid
Devrin meşhur alimlerinden dersler alarak yetişmiştir. Çocukluğunu Bursa Saray'ında kardeşleri ile birlikte geçirmiştir. Daha gençlik çağında iken, babası sefere gittiği zaman babasının yerine vekalet etmeye başlamıştır. Böylece devlet idaresinde tecrübe kazanmaktadır. Gençliğinde Kütahya Sancağı'nda valilik yapmıştır.
Tarih kitapları ilk olarak kendisinden Germiyanoğolları Süleyman Şah'ın kızı Devlet Hatun ile evlenmesi sebebiyle bahsetmektedir. Bu evlilik daha çok Babası I. Murad'ın Germiyan topraklarını çeyiz olarak alma politikasının sonucu olarak gerçekleşmiştir.
Sonraki yıllarda Sultanönü, Eskişehir, daha sonra da Kütahya sancak beyliklerine atanmıştır. Sancakların askerleri ile Anadolu ve Rumeli de babasının gerçekleştirdiği seferlere katılmıştır. Haçlı ordusuna karşı gerçekleştirilen Birinci Kosova Savaşı'nda da babasının yanında savaşa katılmış ve Osmanlı Ordusu'nun sağ kanadına komutanlık yapmıştır. Bu savaşta önemli kahramanlıklar göstermiş ve çözülme aşamasına gelmek üzere olan diğer kanada yardıma giderek Osmanlı Ordusu'nun zafer kazanmasına vesile olmuştur.
I. Bayezid'in Padişah Olması
Murad Hüdavendigar I. Kosova Savaşı bittikten sonra kendisiyle görüşme talep eden Sırp soylusu Milos Oblic tarafından hançerlenerek şehit edilmiştir. I. Murad vefat etmeden önce çevresindekilere oğlu Bayezid'e kendisine itaat ettikleri gibi itaat etmelerini vasiyet etmiştir. Yani Bayezid'in tahta geçmesini vasiyet etmiştir. Bu olayın ardından devlet ileri gelenlerinin de ortak kararı ile I. Bayezid padişah olmuştur.
Yıldırım, tahta çıktığında 29 yaşındaydı. I. Bayezid padişah olunca düşman peşinde olan kardeşi Yakup Çelebi çağırılmış ve çadırında iken boğularak öldürülmüştür.
O sırada Sırbistan'ın başında, Kosova savaşında ölen Kral Lazar'ın oğlu Stefan Lazaroviç vardı. Stefan, barış antlaşması için gittiği Edirne'de kız kardeşi Maria'yı Bayezid'e vermiştir. Bu evlilik sayesinde Osmanlı-Sırp dostluğu kurulmuştur.
Yıldırım Bayezid, her yıl hac mevsiminde Haremeyn-i Şerifeyn halkına, seyyidlere, zahidlere, mukaddes yerlerin ve hac yollarının emniyetini sağlayan Mekke Şerifleri'ne dağıtılmak üzere Hicaz'a ilk Sürre Alayı'nı (Sürre-i Hümayun) gönderen padişahtır. Sonra bu gelenekselleşmiş, ondan sonra gelen bütün padişahlar her yıl hac mevsiminde Hicaz bölgesine Sürre Alayı göndermiştir.
Bu da Osmanlı Padişahları'nın Hz. Peygambber'e (sav) ve mirasına duydukları saygı ve sevgiyi göstermektedir.
Yıldırım Bayezid'in kazanmış olduğu en büyük zaferlerden biri hiç şüphesiz Papa IX. Bonifas'ın çağrısıyla toplanan Haçlı ordusuna karşı 25 Eylül 1396'da kazanılan Niğbolu Savaşı'dır.
Yıldırım Bayezid, Timur'la yaptığı Anakara Savaşı'nda yenildi ve esir düştü. 13 yıl süren saltanatı sonunda esaretinin başlamasından 7 ay 12 gün sonra vefat etmiştir.
Yıldırım Beyazid Dönemi'nin Önemli Olayları
Beyliklerle Mücadele
I. Murad'ın Kosova'da şehit olması üzerine tahta, büyük oğlu Bayezid geçmişti. I. Bayezid, daha şehzadeliği sırasında, babasının yanında savaşlara katılmış ve bu savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermiştir.
I. Murad'ın Kosova'da şehit olduğu haberi Anadolu'ya gelince, Anadolu Beylikleri bu durumdan yararlanmak istemişler ve beylikler ile mücadele dönemi başlamıştır.
Batı Anadolu'daki Beyliklerin Ortadan Kaldırılması
Karaman, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğulları Osmanlı Topraklarına saldırmışlardır. Germiyan hükümdari II. Yakup Bey, babasının çeyiz olarak verdiği yerleri, Karamanoğu Alaaddin Ali bey de, Osmanlılar'ın Hamitoğulları'ndan para ile satın aldıkları yerleri ele geçirmeye başladılar.
Yıldırım Bayezid, önce Rumeli'de güvenliği sağlamıştır. Yeni Sırp Kralı Stefan, her yıl vergi vermeyi ve savaşlarda askerleriyle birlikte Osmanlı ordusuna katılmayı kabul eder. Yıldırım Bayezid, Üsküp ve çevresine Paşa yiğit'i; Niğbolu'ya Firuz Bey'i Serez'e de Evrenos Bey'i gönderdikten sonra Anadolu'ya geçti. Yıldırım Bayezid, yanında Bizans İmparadorunun oğlu Manuel ve Candaroğullar'ndan Süleyman Bey olduğu halde, önce Germiyan topraklarına girdi. II. Yakup Bey ele geçirilerek hapsedildi ve beyliğine son verildi.
Ardından Aydınoğulları, Menteşeoğulları ve Saruhanoğulları beyliklerine son verildi. Aynı yıl içinde Bizans'ın Anadolu'daki son şehri olan Filadelfiya (Alaşehir) da Osmanlı topraklarına katıldı. 1392'de Antalya alınarak, Hamitoğulları Beyliği'ne son verildi.
Karamonoğulları Beyliği'ne Son Verilmesi
Karamanoğulları'nın Osmanlılar'a karşı düşmanca hareketlerinin devamı üzerine, Yıldırım Bayezid, 1391'de sefere çıkar. Osmanlı ordusu karşısında tutunamayacağını anlayan Karamanoğlu Alaaddin Bey, Taşeli'ne çekilir. Bu tarihlerde Sivas, Tokat, Kayseri dolaylarında Kadı Burhaneddin Devleti bulunuyordu. Kayseri kadısı Şemseddin Mehmet Efendi'nin oğlu olan Kadı Ahmet, Burhaneddin Devleti'ni kurmuştu. Alaaddin Ali Bey, Osmanlılara karşı Kadı Ahmet Burhaneddin'den yardım ister ancak Alaaddin Ali Bey, istediği bu yardımı alamayınca barış ister. Bazı şehirleri Osmanlılar'a bırakması ve bir daha Osmanlı topraklarına saldırmaması şartı ile barış yapılır.
Niğbolu Savaşı sırasında Karamanoğulları, yeniden Osmanlı topraklarına saldırmıştır. Alaadin Ali Bey, Ankara'ya saldırarak Sarı Timurtaş Paşa'yı esir almıştır. Niğbolu Zaferi'nden sonra Anadolu'ya geçen Yıldırım Bayezid, Alaaddin Ali Bey'in anlaşma teklifini kabul etmez. Akçay Ovası'nda yapılan savaş iki gün sürmüştür. Yıldırım Bayazid, ikinci günün gecesi karanlıktan yararlanarak, Karaman kuvvetlerinin arkasına sarkar ve iki ateş arasında kalan Alaaddin Ali Bey, Konya Kalesi'ne kaçar. Bu sefer de Konya halkı Yıldırım Bayezid ile anlaşarak şehri teslim eder.
Kaçmaya çalışan Alaadin Ali Bey yakalanır ve tutsak edilir. Yıldırım, eniştesi olan Alaaddin Ali Bey'e niçin itaat etmediğini sorar. Bunun Üzerine Alaaddin Ali Bey "Niçin sana itaat edeyim. Ben de sinen gibi bir bir hükümdarım." der. Bu sözleri ile yine itaat etmeyeceğini açıkça beyan etmiş olmaktadır. Bu yüzden 1397'de idam edilir.
Yıldırım Bayezid, Karaman üzerine yürüyerek, burasını da alır. Kız kardeşini, yeğenleri Mehmet ve Ali Beyleri buradan Bursa'ya gönderir ve Karamanoğulları'na son verir.
Candaroğulları ve Kadı Burhaneddin Devleti Topraklarının Alınması
Yıldırım Bayezid, 1392 yılında Kastamonu'yu alarak, Candoroğulları Beyliği'ne; Kastamonu'yu alarak, Candaroğulları Beyliği'nin Kastomonu koluna son verdi. Bu başarı sonucu, Kızılırmak ve Yeşilırmak yöresindeki yerli emirler, Osmanlı egemenliğini tanıdılar.
Anadolu'daki bu yeni siyasi gelişmeler, Yıldırım Bayezid ile Kadı Ahmet Burhaneddin'i karşı karşıya getirdi. Kadı Ahmet Burhaneddin, Çorum yakınlarındaki Kırkdilim Kalesi önünde yapılan savaşta, Şehzade Ertuğrul Bey komutasındaki Osmanlı kuvvetlerini yendi. Şehzade Ertuğrul Bey, bu savaşta hayatını kaybetti. Orta Anadolu'daki Osmanlı toprakları yağmalandı.
Bu sırada Macar Kralı Sigismund'un, Bulgaristan'a girerek Niğbolu'yu ele geçirmesi üzerine Yıldırım Bayezid, Rumeli'ye geçmek zorunda kalmıştır.
1398'de Samsunu alır. Aynı yıl, Kadı Ahmet Burhaneddin, Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey, bu savaştan sonra Sivas'ı almak istemiştir. Ancak daha önce davranan Yıldırım Bayezid, Sivas'ı almıştır.
Osmanlı Devleti ile Akkoyunlular'ın arası bu nedenle açılmıştır. Sivas'tan sonra Tokat ve Kayseri alınarak, Orta Anadolu ele geçirilmiş oldu. Yıldırım Bayezid, Ankara Savaşı öncesi büyük ölçüde Anadolu Türk birliğini tamamlamış oldu.
İlk İstanbul Kuşatması
Elbette İstanbul daha önce de defalarca kuşatılmıştır. Ancak Osmanlı Devleti'nin ilk İstanbul kuşatması Yıldırım Bayezid tarafından gerçekleştirilmiştir.
Yıldırım Bayezid ile Karaman Seferi'ne katılan İmparator Manuel, dönüşte izin almadan İstanbul'a gitmiştir. İmparatorun davranışlarından şüphelenen Yıldırım Bayezid, Edirne'de iken Manuel'in Macar Kralı Sigismund'a gönderdiği mektubu ele geçirmiştir. Bu durum üzerine Yıldırım Bayezid, İstanbulun kuşatılmasına karar verir. 1391 yılında İstanbul, karadan ve denizden kuşatılır.
Niğbolu Savaşı'nın başlaması üzerine kuşatmayı kaldıran Yıldırım Bayezid, Niğbolu Zaferi'nden sonra İstanbul'u yeniden kuşatmıştır. Boğazdan geçişi denetlemek için, Anadolu Hisarı'nı (Güzelce Hisar) yaptırır. İstanbul'un ikinci kez kuşatılması, 1401 yılı ortalarına kadar devam etmiştir. Bu tarihte, Timur'un Anadolu'ya girmesi üzerine, Yıldırım Bayezid, anlaşmayı tercih ederek kuşatmayı kaldırmıştır.
Yapılan anlaşmaya göre;
- Bizans her yıl Osmanlı'ya vergi verecek.
- İstanbul'da bir Türk mahallesi kurulacak ve bir cami inşa edilecek
- İstanbul'daki Türklerin davalarına bakmak için kadı tayin edilecek
- Silivri dahil olmak üzere Silivri'ye kadar olan yerler Osmanlı'ya bırakılacak.
Niğbolu Zaferi
1396 yılında gerçekleşen Niğbolu Savaşı'na sebep olan başlıca etkenler şunlardır.
- Yıldırım Bayezid'in Macar Kralı Sigismund'u yenilgiye uğrattıktan sonra, Bulgar Krallığı'nı ortadan kaldırması ve sınırlarını Tuna Nehri'ne kadar genişletmesi.
- 1391 yılından itibaren İstanbul'un kuşatma altına alınmış olması ve Bizans'ın Avrupa'dan yardım istemesi.
- Yıldırım Bayezid'in, Bosna ve Arnavutluk'a yaptığı akınlar sonunda, buralara yerleşmeye çalışması.
- Asıl sebep ise, Avrupa'nın Müslüman Osmanlı'yı hazmedememesidir.
Kendilerine son derece güvenen Haçlılar, Yıldırım Bayezid'i hiç beklemedikleri anda karşılarında görünce, ne yapacaklarını şaşırdılar. Çünkü Haçlı kuvvetleri, Niğbolu'yu kuşatmış durumda ve dağınık haldeydiler. Düşmanın bu durumundan yararlanmayı mertliğe sığdıramayan Yıldırım Bayezid, toparlanmaları için fırsat tanımıştır. Osmanlı Ordusu savaş düzenine geçtiğinde merkezde Yıldırım Beyazid, sağ kanatta Şehzade Süleyman Çelebi, sol kanatta Şehzade Mustafa Çelebi bulunuyordu. Sırp Kralı Stefan Lazoroviç de 15 bin askeriyle Yıldırım Beyazid'in yanında bulunuyordu. Sağ ve sol kanatta Tımarlı sipahiler, Anadolu ve Rumeli askerleri, okçular ve merkezde piyade ve süvari olmak üzere Kapukulu Askerleri bulunuyordu. Fransız şövalyelerinin saldırısıyla başlayan savaş, Türk ordusunun kesin zaferi ile sonuçlanmıştır. Macar Kralı Sigismund, Tuna Nehri'nde bekleyen bir Venedik gemisine binerek zar zor canını kurtarmıştır. Uzaklaşırken, "Bugün Macaristan tarihinin en kara günüdür." şeklinde söylenerek ağlamaktadır. Avrupa'nın bir çok ünlü şövalyesi Osmanlılar'a esir düşmüştür.
Bu zaferden sonra Haçlılar tarafından işgal edilmiş olan kaleler geri alınmıştır. Macaristan içlerine kadar akınlar yapılmıştır. Yıldırım Bayezid, esir alınan şövalyeleri, önce Gelibolu'ya sonra da Bursa'ya göndermiştir. Niyeti "kurtuluş akçesi" karşılığında onları serbest bırakmaktır.
Savaş sırasında elde edilen ganimetle ülkenin birçok yerinde hayır kurumları yapılmıştır. Bursa'daki Ulu Cami bunlardan biridir. Yıldırım Bayezid'e bu zaferden sonra Mısır'daki Abbasi Halifesi I. Mütevekkil tarafından Sultan-ı iklim-i Rum ünvanı verilmiştir.
Ankara Savaşı
Timur, 1402'de Anadolu'ya girmiştir. İki ordu, Ankara'nın çubuk ovasında karşılaşmıştır. Timur, zırhlı süvarilerini ve birbirine zincirlenmiş 32 adet filini ileri sürer. Bu yeni taarruz taktiği, Osmanlı Ordusunun çözülmesine ve kısa zamanda dağılmasına neden olur.
Timur, elindeki tüm imkanları kullanarak Yıldırım Bayezid'i esir alır. Ankara savaşı yenilgisi ile başlayan esaret günlerine dayanamayan Yıldırım, kısa bir süre sonra 1403'te hastalanarak ölmüştür.
Ankara savaşı sonuçları Osmanlı Devleti için tam bir yıkım olmuştur. Savaşın etkisiyle;
- Anadolu paramparça olmuştur.
- Balkanlar'da toprak kaybedilmiştir.
- Bizans Devleti'nin bu savaş sebebi ile ömrü biraz daha uzamıştır.
- Timur'un geri çekilmesinden sonra, Yıldırım Bayezid'in çocukları arasında taht kavgaları başlamış ve Fetret devri yaşanmıştır.
- Anadolu beyliklerinin yeniden kurulması ile, Anadolu birliği bozulmuştur.
Yıldırım Bayezid'in Vefatı
Timur'un fetihnamesine göre Ankara Savaşı'nın bitiminde Bayezid bir gürz darbesiyle atından düşürülüp yakalanmış ve "Ben sultan Bayezid'im. Beni sağ olarak hükümdarınıza götürünüz." demesi üzerine elleri bağlı olarak Timur'un çadırına götürülmüştür. Timur tarafından şahsen Bayezid'ın iyi karşılandığı belirtilmiştir. Yıldırım'ın oğulları Mustafa Çelebi ve Musa Çelebi de aynı savaşta tutsak düşmüşlerdir.
Timur, Bursa, İznik ve İzmir'i ele geçirmiş ve yağmalamıştır. Sekiz ay kadar Anadolu'da kalan Timur, gittiği her yere Yıldırım Beyazid'i de götürmüştür. Bu esarete daha fazla dayanamayan Yıldırım Beyazid, 8 Mart 1403'te Akşehir'de hastalanmış ve hayatını kaybetmiştir. Ölüm şekliyle ilgili farklı rivayetler de vardır.
Yıldırım Bayezid'in naaşı geçici olarak Akşehir'de Seyyid Mahmud Hayrani'nin türbesine defnedilmiştir. Ancak, Musa Çelebi'ye babası Yıldırım'ın naaşını alıp Bursa'ya birlikte götürmesi buyruğu verilmiştir. Bazı kaynaklara göre cenaze Musa Çelebi tarafından Bursa'ya getirilmiş ve Yıldırım Camii yanındaki türbesine gömülmüştür. Diğer kaynaklar ise Musa Çelebi'nin babasının naaşını mumyalanmış olarak Germiyanoğlu Yakup Bey'e Kütahya'ya getirdiğini; burada naaşın saklandığını ve 1404'te Çelebi Mehmed tarafından Bursa'ya getirilerek türbesine gömüldüğü yazılıdır.