Hz. Peygamber'den nakledilen konu ile ilgili hadisler umumilik ifade etmektedir. Bebekler istisna edilmemiştir. Mesela; idrar hakkında Efendimiz (sav) "İdrardan sakının, çünkü kabir azabının çoğu ondandır." buyurmuştur. Burada çocuğun idrarı istisna edilmemiştir. Hanefiler bu tür hadisleri delil kabul ederek bebeğin ağız dolusu kusmuğunu ve idrarını necis kabul etmişlerdir. Ağız dolusu gelmeyen kusmuk ise hafif necaset kabul edilmiştir, çünkü bu onun mideden gelmediğini göstermektedir.
Elbise ve vücuda idrar idrar bulaştığında, sıvı olduğu için el ayası genişliğinden daha fazla alana bulaşmış ise temizlenmesi gerekir. Çünkü sıvı necasette el ayası kadarına müsaade edilmiştir.
Kusmuk sıvı ise o da idrarın hükmüne tabidir. Katı ise 3 gramına müsamaha ile bakılmış, 3 gramdan fazlasının temizlenmesi gerektiğine hüküm verilmiştir. Temizlenmediği takdirde namaza mani olur.

Bebeğin Altını Temizleyen Kişinin Abdesti Bozulur mu?

Abdesti bozan durumlar genellikle kendisiyle ilgilidir. Herhangi bir necasetin kişiye bulaşması o kimsenin abdestine zarar vermez. Ancak bulaşan necaset namaza engel olacak kadar fazla ise üzerine necaset bulaşan kişi, bu pisliği gidermeden namaz kılamaz. Bu halde namaz kılınırsa, kılınan namaz geçerli olmaz.
Bebeğin altını değiştirme gibi bir durumda kişinin üzerine necaset bulaşmışsa bu necaseti temizlemek gerekir. Abdestine zarar vermez.