Zifir-i Azap

Bu filme kaç puan verirsiniz?

[ratings]

Tür: Korku, Gerilim

Yapım: 2018 Türkiye

Kadro

Yönetmen:

Haydar Işık

Oyuncular


Ayberk Yılmaz

Özge Pirçek

Gülfer Sarıgül

Ömer Konakçı

Ümit Acar

Burhan Çelik

Caner Çiçek

İrem Alhan

Senaryo

Filmin Konusu ve Özeti

Zifir-i Azap Fragman

Zifir-i Azap Seneryo

Zifir-i Azap filmi, dini motiflerle yapılmış korku ve gerilim tarzı bir film. Şu bir  gerçek ki konuyla ilgili bilgisi olan insanlar için çok da korkutucu bir film değil. Şehsen şunu belirtmeliyim ki eğer dindar insanlarsanı dininizi bir korku aracı olarak kullanmayı, sevgi aracı olarak kullanın. En azından ismine korku filmi demeyin.

Filmin senaryosuna gelince, bende üzerinde çok fazla  düşünülmüş bir senaryo olarak gelmedi.  Gayet basit, birkaç ayeti referans olarak almış bir senaryo. ama amacına hizmet eden bir film olarak baktığınızda, yani ahiret hayatını hatırlatma açısından başarılı bir film olmuş.

Zifir-i Azap Müstehcenlik Derecesi

Film izlerken müstehcenlik konusu kriterlerinden birisi olan arkadaşlar, zifir-i azap filmini rahatlıkla izleyebilir. Filmde müstehcen sahne yok. Sadece bir kaç tane küfür var. Bunun için filmi, gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz. 

Zifir-i Azap Filminin Mesajı

Zifir-i Azap filminin vermek istediği mesaj açısından baktığımızda, ahiret inancını ve insanların dünyada yaptığı her şeyin hesabını öldükten sonra vereceklerini hatırlatmaktadır. Bu açıdan film gayet başarılı bir film olmuş. Böyle bir gaye ile yapıldı ise film ekibini tebrik ediyorum.

Zifir-i Azap Konusu ve Özeti

Beş arkadaş kısa yoldan para kazanmanın yollarını aramaktadır. Aralarından birisi ise bir mafya babasının hesaplarını tutmaktadır. Bu yüzden arkadaşları Burak bu iş için biçilmiş kaftan olarak görünmektedir.

Plan şudur: Burak patronun parasının bir kısmını hesaptan aktaracak, bu para ile kumar oynayacaklar, kazanacaklar ve aldıkları parayı geri yerine koyacaklardır. Tabiki her şey planladıkları gibi gitmez ve parayı kaybederler. 

Mafya babası ise doğal olarak ihanetten hoşlanmamaktadır. Bu beş arkadaşın gözü önünde hırsızlık yapan başka birisini, kum çuvalı olarak kullanır ve arkasından öldürür. Mafya babası rolünde aynı zamanda boksör olan Burhan Çelik oynadığı için kendisine uygun bir sahne olmuş. :)

Ekibin tamamı yakalanır ve patronun huzuruna çıkarılır. Sonra mafya babası Celili hepsinin kafasına sıkar. Aslında sıkmamış havaya ateş etmiş gibidir.

Neyse filmin burasından bu beş arkadaş ölmüyor. Bu kısım filmin sonunda anlaşlımaktadır. Zaten film bir kaç defa ileri geri yapıyor ve bu bölümler o şekilde açıklığa kavuşmuş oluyor. 

Veysel dedesinden kalan hazine haritasını gösterere, hazineyi getirip Celil'e vermeyi teklif eder. Karşılığında da arkadaşlarını serbest bırakmasını ister. Celil teklifi kabul eder ve hepsini hemen serbest bırakırlar. 

Bahsedilen bu hazine 1000 yıllık tılsımlı bir hazinedir ve koruyucuları vardır. 

Bu beş arkadaş Boyabat'a doğru yola çıkarlar. Çünkü hazine Boyabat Kalesi'ndedir.  Olaylar daha yolda iken başlar. Hızla giderken karşılarına bir adam çıkar. Tam dururlar adam kaybolur. Daha yolculukta iken bir çok tehlike atlatırlar. Ayrıca Celil'in adamları da peşlerindedir. 

Hakan, Allah'a inanmayan birisidir. Bu yüzden Veysel ile pek anlaşamaz, sürekli tartışıp dururlar. Çünkü Veysel de tam tersi dindar birisidir. 

Sonunda Boyabat'a varırlar. İnsanlar garip garip bakmaktadırlar. Boyabattaki arkadaşları Hülya'nın evinde misafir olurlar. Hülya da hazinenin varlığını doğrular. Ancak cinler tarafından da korunduğunu hatırlatır. Bu yüzden bir yolgösterici yani hoca bulmaları gerekmektedir. Hülya gider hocayı çağırır. Hoca gelir ve yola çıkarlar. 

Aslında hazineyi arayan daha bir çok kişi vardır ama harita sadece Veysel'in elindedir. 

Boyabat kalesine kadar gelirler. Celil'de arkalardından buraya kadar gelmiştir. Kale ye girerler ve kapı arkalarından kapanır. Bir anda karanlığın içinde kalırlar. Ardından ise birden ortam değişir ve farklı bir mekanda kendilerini bulurlar. Dışardadırlar ama fırtınalı bir hava vardır. Garip nesneler ortalıkta uçuşmaktadır. Korkudan kendilerini hemen içeri atarlar. İçerisi sanki tünellerden oluşmaktadır. 

Hoca ortalıklta görünmemektedir. İçerde bir anda ortaya çıkar. Sonrada görevini tamamladığını söyleyerek kaybolur. Heryer çok karanlıktır. 

Yerde bir yılan görürler . Hakan bir taş alıp yılanınn başını ezer. Veysel ona engel olmaya çalışsa da artık çok geçtir. Yılan sonra bir kıza dönüşerek ben sana ne yaptım diyerek ölür. Sağda solda garip garip birileri görünmeye başlar. 

Burak birden farklı birisine dönüşür. Arapça olarak buradan çıkış yok der . Sonra Hakan'nın yumruğu ile kendisine gelir.

Hepsi Veysel'in arkasından koşmaya başlarlar. Veysel ise karanlıkta birden kaybolur. Sonra kapı ve ayak sesleri gelmeye başlar. Karşılarına bir adam çıkar. Hakan onu da öldürür. Öldürdügü kişi, arkadaşı Veysel de dönüşür. Veysel de "ben sana ne yaptım?" diyerek vefat eder. 

Ayla, Burak ve hakan koşarlarken Nihal yere düşer ve geride kalır. Hepsi onu orada bırakıp giderler.

İleride Burak ve Ayla yalnız kalır. Bir anda göremedikleri darbeler almaya başlarlar. Burak ve ayla da ayrılırlar. Herkes tek kalmıştır. 

Ayla, Nihal'i bulur ama bu sefer de Nihal'in yüzü değişir. Birbirlerinden de tamamen korkar hale gelirler.  Ayla çıldırmak üzeredir. Oradan kaçar ama bu sefer de Burak'ı suratı yanmış yada değişmiş olarak bulur.  Burak ise ona sıra sana geldi demektedir. 

Hakan ise koridorlarda koşarak arkadaşlarını aramaktadır. Bir anda hoca karşısına çıkar. Hocadan yardım ister. adeta ona yalvarır bizi buradan çıkar der. 

Hoca artık burada olup bitenleri anlatmaya başlar. Olanlar ın kendi vidanlarının yansımasıdır. Burası  kendi kalplerinin karanlığıdır. Hoca, sonunda, öldüklerini burasının ise yeni evleri yani kabir olduğunu söyler. 

Hakan, artık pişman olur. İnanmadığı Allah'tan af diler . Tevbe edip, dünyayı geri dönmeyi ister. Hoca ise artık çok geç olduğunu söyler. 

Hoca artık görevinin bittiğinin söyleyip ayrılır. Artık toprağın altında tek başına kalmışlardır. 

Aslında Celil Onları en başta vurmuş ve öldürmüştür. ancak bu ölü beş arkadaş, öldüklerini henüz yeni anlamaktadırlar. Bu yaşadıkları ise ölümden sonra yaşanacak hayattır.  Aslında artık babrin içindedirler.

Hakan Allah'tan yardım dilerken sorgu melekleri gelir. 

 من ربك؟

 Rabbin Kim?

Hakan Allah'ı inkar ettiği zamanları hatırlar. 

ومن دينك؟

Dinin  ne?

Hakan din falan kabul etmiyordu.

Artık eteşten kapçılar Hakan'a azap etmeye başlamıştır. Sürekli tevbe etmek ister ama artık çok geçtir. 

Veeeeeeeeee Hakan sonunda uyuduğu uykudan uyanır. Artık dindar bir insan olur. doğru yolu bulduğunu söyler.