Yetişkin Olmayan Kız Çocuğu Evlendirilebilir mi?

Bu yazıya kaç puan verirsiniz?

[ratings]

Günümüzde bir çok toplumda ve ülkemizde en çok konuşulan ve tartışılan konulardan birisi kız çocuklarının evlendirilmesi meselesidir. Sivil toplum kuruluşlarının ve düzenlenen yasaların sayesinde bu konuda bir çok önlem alınmasına rağmen gündemden düşmeyen bir konu. Biz de bu konuda, insanların dinimizi dayanak göstermelerinden dolayı Kur'an ışığında konuyu araştırmak istedik. Sonuç olarak karşımıza çıkanları paylaşmak istedik.  

Her ne kadar insanlar bu uygulamayı dinimize dayandırsalar da bu İslam dinini hakkıyla bilmemekten kaynaklanmaktadır. Kur'an’a göre henüz reşit olmamış kız çocuğu evlendirilemez. Bu konuda Kur'an’da ortaya konulmuş ve incelendiği zaman evlenilecek kişinin yetişkin olmasını gerektiren bazı deliller bulunmaktadır. Şimdi bu delillere bir bakalım.

Kur’ânî Deliller

  • Kur’ân‐ı Kerîm’de, evlenilerek, cinsel ilişkiye girilebilecek olan kadınlar için, yetişkin kadınlar anlamına “enNisâ” sözcüğü kullanılmaktadır. Ayrıca bu kadınlar ekin bitirici tarla olarak nitelenmektedir. (Nisâ 3,4; Bakara 222) Ekin bitirici tarla olmak demek, bir meyve vermek yani çocuk sahibi olabilmek demektir. Bunun için de ergenliğe ulaşmak, yetişkinliğe erişmek şarttır. Henüz olgunluk çağına ermemiş kız çocuğunun çocuğu olamayacağı için, kız çocuğu ile evlenilmez, evlendirilmez.

Evli kadın anlamına da “enNisâ” kelimesinin tekili olan “İmreetün” kullanılmaktadır. (Tahrim 10, 11)

  • Hür veya esir, müslüman veya gayr‐ı müslim nikâhlanılabilecek kadınlarla ilgili olarak iradesi olan ve yetişkinler için düşünülebilecek olan “Allah’a ortak koşmama ve Muhsan olma yani namuslu olma” şartı getirilmektedir. (Bakara 220; Nisâ 24, 25 ; Mâide 5) Ergenlik çağına ulaşmayanlar için iradeli yetişkinlik düşünülemez. Bir diğer anlatımla, çocuklarda imanlı ve namuslu olma şartları aranamaz. Ayette ise evlenilecek kişilerin iman ve namus açısından ele alınması onların yetişkin olmalarını gerektirir.
  • Kur’ân, evlendirilecek olan kişiler için kocasız kadın veya kadınsız erkek anlamına “Eyâmâ” sözcüğünü kullanmaktadır. (Nûr 32: Rağib Müfredat Eyyim…) Kocasızlık veya kadınsızlık ise yetişkin kişiler için söz konusudur. Çocuklarda, kocasız çocuk yada karısız çocuk tabiri kullanılmaz.
  • Kur’ân, erkek ve kız yetimlere mallarını verebilmek için ergenliğe erilmesini, ayrıca ruhsal olgunluk olan Rüşd’ün aranmasını emretmektedir. (Nisâ 5) Malın yetimin kendisine teslim edilmesi için gerekli olan ergenlik ve rüşdün, mehir alıp vermeyi ve cinsel ilişkiyi içeren evlilik için daha bir gerekeceği açıktır.
  • Kur’ân’da kadının kendisi için belirlenen mehri azaltabileceği bildirilmektedir. Değinilen bu tür geçerli parasal tasarruflar ise ancak yetişkin kadınlar için düşünülebilir.( Nisâ 4/6,24) Henüz yetişkinlik yaşına ulaşmamış kişinin mali tasarruf yetkisi olmadığı için çocuklar mehir konusunda karar verme yetkisine sahip olmamış olur. Bu yüzden evlenemez.
  • Başka bir delil de Kur’ân’ın (Talâk 4) boşanmayı âdet gören kadınlar için üç kurû (üç âdet dönemi), âdetten kesilen ve hiç âdet görmeyen kadınlar için üç ay, gebeler için doğum yapıncaya kadar geçecek süre olarak belirlemesi, daha açık bir anlatımla ergenlik sonrası ile irtibatlandırmasıdır. Çünkü ergenlik çağına gelmeyen bir kız çocuğu adet görmemiş demektir. Bu durumda boşanma ve diğer evlilik hukuku ile ilgili konularda yetkisi olmamaktadır.

Bütün bu deliller ve benzerleri yetişkin/ergin olmayan kız çocukların evlendirilemeyeceğini göstermektedir.