Orhan Gazi

[h5p id="1"]

Babası: Osman Gazi

Annesi: Malhun Hatun (Balâ)

Eşleri: Asporça Hatun - Bizans İmparatoru III. Andronikos'un kızı, Şehzade İbrahim ve Fatma Hatun'un annesi.

Nilüfer Hatun - Yarhisar Tekfurun kızı, I. Murad, Süleyman Gazi ve Şehzade Kasım'ın annesi.

Heodora Hatun - Bizans İmparatoru VI. İoannis'un kızı, Şehzade Halil'in annesi.

Eftandise Hatun - Mahmud Alp'in kızı.

Doğumu: Söğüt 1281

Vefatı: Bursan 1362

Saltanatı: 1326-1362

Devlet Sınırları: 95000 km2

Türbesi: Bursa, Hisar içinde Gümüşlü Kümbet yanındaki türbesinde

Erkek Çocukları: Süleyman Paşa, I. Murad (Hüdavendigar), İbrahim, Halil, Kasım, Şehzade Halil, Şehzade Eyüp

Kız Çocukları: Fatma Hatun, Hatice Hatun

Orhan Gazi Hakkında:

Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi ve Malhun Hatun'un oğludur. 1281 yılında Söğüt'te doğmuştur. Osmanlı devletinin ikinci padişahıdır. Babası Osman Gazi'den 16000 km2 olarak aldığı Osmanlı topraklarını 95000 km2'ye çıkarmıştır.

Orhan Gazi veya Orhan Bey  (اورخان بك) olarak bilinmektedir. Sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü, halk tarafından çok sevilen, ulemaya saygılı, merhametli bir hükümdar olarak tanımlanır. Sık sık halkın arasına karıştığı, ve dertlerini dinlediği söylenir. Babası Osman Gazi'nin vefatı üzerine 1326'da bey olmuştur. Orhan Bey'e Şücaeddin, İhtiyareddin ve Seyfeddin unvanları verilmiştir. Ölüm tarihini 1359, 1360, 1361 ve 1362 gösteren kaynaklar da vardır ancak son araştırmalar 1362 tarihinin daha isabetli olduğunu göstermektedir.

Orhan Gazi, babası Osman Gazi'nin 1326'da vefatı üzerine beyliğin başına geçmiştir. 1326 ile 1359 yılları arasında beylik yapmıştır. İyi bir eğitim ve İslam terbiyesi ile yetiştirilmiştir. Kendisi bizzat halkın içine karışır, onlarla yemek yer, hatırlarını sorardı. Yumuşak huylu merhametli, fakirleri seven, alimlere hürmet eden, son derece dindar ve adaletli bir hükümdardı. İznik'i fethettiği zaman Hristiyanlara göstermiş olduğu insanca muamele dillere destan olmuştur.

Orhan Gazi, Yarhısar Tekfuru'nun kızı Holofira (Nilüfer Hatun) ile evlenmiştir. Bu evlilikten ileride Osmanlı Devleti'nin üçüncü hükümdarı olacak olan Murad Hüdavendigar doğmuştur.

Orhan Gazi, savaşlarda daima ordusunun başında bulunarak, siyasi ve askeri alanda büyük başarılara imza atmıştır. Askeri alandaki en önemli başarısı kuşkusuz Bursa'nın fethidir. (6 Nisan 1326) İmkansızlıklara rağmen Rumeli'ye asker geçirerek Bizans'ı Avrupa tarafından fiilen kuşatmaya alması da göz ardı edilemeyecek başarılarından birisidir.

En büyük siyasi başarısı ise, Bizans'ta meydana gelen taht kavgalarını devletin çıkarları doğrultusunda kullanması, Bizans'ta imparator değiştirecek kadar belirleyici hale gelebilmesidir.

Orhan Gazi Dönemi'nin Önemli Olayları

Anadoludaki Fetihler

Orhan Bey 1321'de Mudanya'yı fethederek beyliğini Marmara Denizi kıyısına ulaştırmıştır. 1323 yılında Gebze'de kendi adında camii yaptırmıştır. 1321 ve 1326'ya kadar Gazi komutanlar emri altında Osmanlı beylik birlikleri, beylik sınırlarına sevk edilmiş; Konur Alp Batı Karadeniz dolaylarına, Akça Koca İzmit dolaylarına, Abdurrahman Gazi Yalova (Yalakabad) dolaylarına akınlar yaparak Yalova, Akyazı, Mudurnu, Pazaryeri (Ermenipazarı), Sapanca (Ayangölü), Kandıra, Samandra fetihleri yapılmıştır.

Bursa'nın Fethi

Bursa, Osman Bey zamanında yapılan iki kale ile kuşatma altına alınmıştı. Orhan Bey, hasta olan babasının yerine, 1326'da devlet idaresini eline aldıktan sonra ilk iş olarak İstanbul'dan Bursa'ya deniz yoluyla gelebilecek yardımı önlemeye çalışmak oldu. Bu amaçla 1321 yılında Mudanya'yı fethetti.

Orhan Bey, ordusuyla Bursa üzerine yürüdü. İlk olarak 1325 yılında Orhaneli fethedildi. Tecrübeli kumandanları Köse Mihal, Turgut alp, Şeyh Mahmud, Ahi Şemseddin ve Ahi Hasan ile birlikte Bursa önlerine geldi. Pınarbaşı mevkiinde karargah kurdu. Bursa'nın dışarı ile bağlantısı tamamen kesilmişti. Bursa Tekfuru yardım alamayınca umutsuzluğa kapıldı. Bunu fark eden Orhan Bey, kumandanı Köse Mihal'i elçi olarak gönderdi. Kan dökülmeden teslim olmalarını istedi. Bursa Tekfuru kendisine dokunulmaması şartı ile kale kapısını açtı. Böylece on yıldan beri kuşatma altında olup, bir türlü alınamayan Bursa fethedilmiş oldu.

Orhan Bey, şehir halkına dokunulmamasını, asla eziyet edilmemesini, adil davranılmasını emretti. Bursa'nın namlı komutanlarından Evrenos Bey, Osmanlı'nın adaletinden öyle etkilendi ki, Tekfur ile beraber İstanbul'a gitmeyip Osmanlı hizmetine girdi. Daha sonra da Müslüman olarak Evronos Gazi büyük başarılar göstermiştir.

Bursa'nın fethinden sonra beyliğin merkezi Bilecik'ten Bursa'ya taşınmıştır.

Maltepe Savaşı

Bursa'nın fethinden sonra Orhan Gazi Hristiyanlık alemi için çok önemli bir şehir olan İznik'i kuşattı. Bu durum Bizans'ı telaşlandırdı ve Bizans savaşmaya karar verdi. İki ordu Palekanan (bugünkü Maltepe) denen yerde karşılaştılar. 1329 yılında gerçekleşen bu kanlı meydan savaşında Bizans ordusu müthiş bir yenilgi yaşadı.

İznik'in Fethi

Bu son derece önemli zaferden sonra Orhan Gazi, İznik kuşatmasına döndü. Bizans'tan ümidini kesen İznik Tekfuru, bir süre sonra teslim olacağını bildirmiştir.

Osmanlı toprakları doğuda ve batıda hızla genişliyordu. Sıra hızla Doğu Roma İmparatorluğu'nun kalbine yani yani İstanbul'a geliyordu.

İzmit'in Fethi

İznik'te imar faaliyetleri devam ederken, Kara Timurtaş Paşa Marmara'nın Gemlik ve Armutlu kıyılarını Osmanlı sınırlarına katmıştır. Daha sonra da 6 yıldır Osmanlı ablukası altında bulunan İzmit (Nikomedia) 1337'de Bizans tarafından savunulamaz duruma gelmiş; son Bizans valisi Prens Marika Paleialogos tarafından terkedilip Osmanlı orduları tarafından fethedip yönetimi Süleyman Paşa'ya verilmiştir.

Bunun üzerine III. Andronikos 1333'de Osmanlı hükümdarı Orhan Beye bir barış anlaşması teklif etmiş ve yıllık 12.000 Bizans altını haraç karşılığında Bitinya'da Bizans elinde kalmış olan arazilere Osmanlı'ların hücum etmemesini teklif etmiştir. Böylece Orhan Bey'in Anadolu'da küffardan fethedeceği önemli bir yer kalmamıştır.

Orhan Bey bu nedenle 1340'lı yıllarda beyliğini yeni bir strateji olan komşu Türkmen beyliklerin fethine yöneltmiştir.

Karesi Beyliği

Önce Karesi Beyliğinde hükümdarlık kavgasına geçen Demirhan Bey ile Dursun Bey'in arasını bulmak için Orhan Bey 1342'de Ulubad, Karacabey (Mihaliç) ve Mustafakemalpaşa (Kırmastı) kalelerini işgal etmiştir. Bununla da yetinmeyerek önemli bir askerî kuvvetle 1345'te Karesi Seferi'ne çıkmıştır. Bu iki kavgalı bey Bergama'da sıkıştırılmış; Dursun Bey kuşatma sırasında ölmüş; Demirhan Bey esir olarak alınmıştır. Böylelikle Karesi Beyliğine ait geniş topraklar ve Balıkesir, Manyas, Edincik ve Erdek kentleri Orhan Bey idaresine geçmiştir.

Sonra İç Anadolu'ya akınlar başlamıştır. Bu akınlar 1354'te Gerede ve Osmanlılara kuruluştan beri destek sağlayan Ahilerinin merkezi Ankara kalelerinin Orhan Bey'in eline geçmesi ile sonuçlanmıştır.

İdari Düzenlemeler

Orhan Gazi döneminde birçok yeniliğe imza atılmıştır. Sultan ünvanı Orhan Gazi döneminde kullanılmaya başlanmıştır. İlk vezir, kadı ve subaşı atamasını Orhan Bey yapmıştır. Divan sistemini kurmuştur. Vakıf sistemi ve adli teşkilat kurulmuştur. İlk Osmanlı parası yine Orhan Bey zamanında basılmıştır. Osmanlılar ilk defa Orhan Bey zamanında Avrupa'ya ayak basmışlardır.

Orhan Gazi, devlet teşkilatı içerisinde üç önemli nokta üzerinde durmuştur. Para, ordu ve kıyafet. Fethettiği yerlere adli ve idari işler için kadılar, askeri işler için de subaylar tayin etmiştir.

Orhan Gazi, devletin idari yapısını düzenlerken, devlete insan yetiştirecek kurumları da göz ardı etmiyordu. Bu amaçla ilk Osmanlı Medresesi'ni 1331 yılında İznik'te açtı. İznik Medresesi günümüzdeki anlamda bir vakıf üniversitesiydi. Medresenin başına Başmüderris olarak dönemin en büyük alimlerinden birisi olan Davud-i Kayseri'yi atamıştır.

Orhan Gazi imar ve şehir planlamasına da önem veren bir padişahtı. 1331'de İznik'in fethinden sonra buradaki meşhur Ayasofya kilisesi, camiye çevrildi. 1333 yılında ise yine İznik'te Osmanlı tarihinin ilk camisi olan Hacı Özbek Camii yaptırıldı.

Orhan Gazi'nin Ticari Düzenlemeleri

Orhan Gazi, babası Osman Gazi'nin 699/1300 yılı civarında Eskişehir'de çıkardığı ilk Bac kanunundan sonra, Bursa'da Osmanlılar'ın en eski ticarî kanunu olan 21 maddelik ilk İhtisab Kanunnamesini çıkarmıştır. Sonraki İhtisab kanunnamelerinde yer alan bazı maddelerin nüvesini de içeren bu küçük kanunnamede, Bursa'daki ehl-i hirfet ve dükkanların ödeyeceği Bac miktarlarını belirleyen maddelerin yanı sıra, ilk defa şarap satıcıları, kalaycılar ve hamam işletmecilerinin işletim ve üretim standardını tespite yönelik birtakım kriterlere de yer verilmiştir. Kanunnamede genel çerçevede Osman Gazi'nin Bac kanununda belirlediği 2 akça bac bedeli korunmuş; "kilinder", "lidre" (libre) gibi ölçü birimlerinin o dönemdeki varlığı ve Orhan Bey zamanında Bursa'daki esnafın hangi sınıflardan ibaret olduğu da önemli birer tarihî veri olarak ortaya konulmuştur.

Orhan Gazi'nin Vefatı

Orhan Gazi, son yıllarında Osmanlı Devleti'nin idaresini, oğlu şehzade Murat'a bırakarak hayatını Bursa'da geçirmiştir.

Ölüm tarihi bazı tarihçilerce 1360 yılı olarak belirtilse de yapılan son araştırmalar 1362'de öldüğünü ortaya koymuştur.

Orhan Bey, babasını Söğüt'teki geçici kabrinden alıp vasiyeti gereği Bursa'ya getirdi. Gümüşlü Kümbet'in altına defnedildi. Kendi türbesi de babasının yanı başındadır.

Orhan Gazi'nin Türbesi

Orhan Gazi'nin Türbesi Bursa'da, Osmangazi Mahallesi, Yiğitler Cd., 16040 Osmangazi/Bursa adresinde bulunmaktadır. 

Aşağıdaki haritadan ulaşabilirsiniz.