İslam'a Göre Helal Şekilde Boşanmanın Şartları

Boşanma, bir ailenin başına gelebilecek en kötü ve en son şeydir. Bu yüzden İslam dini, boşanmaya hoş bakmamış, Peygamberimiz (sav), Allah'ın en sevmediği helal olarak değerlendirmiştir. Ancak bazı durumlarda evliliğin sonlandırılması eşler için kaçınılmaz olabilmektedir. Şiddetli geçimsizlik sonucu eşlerin hayatı çekinilmez hale gelebilir. Bu durumda boşanmak da yasak olsaydı insan hayatı daha da çekilmez ve daha büyük bunalımlara sebep olabilmektedir. Bu yüzden dinimiz hoş bir şey olmasa da izin vermiştir boşanmaya. Bu sebeple Allah'ın en sevmediği fiil ama helal bir fiildir.

Şimdi gelelim boşanma fiilinin gerçekleşmesi konusuna. Öncelikle boşanmadan önce her türlü yol denenmeli, problemler boşanma seviyesine gelmeden çözülmelidir. Hatta daha evlenmeden önce bireyler evlilik eğitimi almalı, seminerlere katılmalı, kitaplar okumalı, karşı cinsi hem genel bir cins olarak, hemde özelde eşini tanımaya çalışmalıdır. Günümüzde birçok evlilik okulu bulunmaktadır. Buralardan da yardım alınabilir. Bu eğitim daha işin başında iken ileride ortaya çıkabilecek problemleri önleyebilir. Eşlerin birbirini daha iyi anlamalarını, empati kurmalarını sağlayabilir.

Her şeye rağmen sağlıklı bir evlilik hayatı kurulamaz ve boşanılmak zorunda kalınırsa, öncelikle erkek eşini boşamak için zamana dikkat etmesi gerekmektedir. İslam'a Göre Boşanmanın Zamanı Var mıdır? başlıklı yazımızda ayrıntılarını açıklamış olduğumuz şekilde adet döneminde ve loğusalık halinde iken boşamamalıdır. Aynı şekilde adetin bitiminden sonra ilişkiye girilen temizlik döneminde de boşanılamaz. Öncelikle bu zaman kriterine dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü adetli ve loğusalık hallerinde yada cinsel ilişkiye girilen temizlik döneminde boşanmak haramdır.

Buna göre adam, eşiyle ilişkiye girmediği temizlik döneminde, en az iki tane şahidin huzurunda "seni boşadım" diyerek eşini boşar. Burada iki şahit şartı da ayet ile sabittir. Boşanan kadın iddet beklemeye başlar. İddet süresi yaklaşık 3 aydır. Bu zaman kadının 3 adet görmesi yada 3 temizlik görmesi şeklinde belirlenmektedir. Adet görmeyen kadının iddet süresi ise 3 kameri aydır. Hamile kadının iddet süresi ise doğuma kadardır. Bu 9 ayda olabilir, bir gün de.

Kadının zina yada hırsızlık gibi ağır bir suçu olmadığı sürece evden çıkarılmaz. Kadın da boşandığı kocasının evinden ayrılmaz. İddet süresi doluncaya kadar kadın boşandığı kocasının evinde kalmaya devam eder. Bu süre zarfında koca, boşadığı eşinin nafakasını ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.

İddet süresinde isterlerse tekrar evlenebilirler. Kadın bu süre içerisinde başka bir adam ile evlenemez. İddet bittikten sonra kadın, boşandığı kocası ile yada başka bir adamla evlenme konusunda özgürdür. Bu şekilde boşanma süreci tamamlanmış olur.

Bir adam aynı kadını 3 defa boşayabilir. Yani aynı kadın ile 3 defa evlenme hakkı vardır. 3. defa boşandıkları takdirde tekrar evlenebilmek için kadının başka bir adamla evlenmesi ve cinsel ilişki yaşaması gerekmektedir. Bu evlilikten sonra kadının evli olduğu adam ölür yada karısını boşarsa, eski koca o zaman bu kadınla tekrar evlenebilir.

Burada eski koca ile tekrar evlenmek için kadın başka bir adamla anlaşmalı olarak, zaman belirterek yada cinsel ilişki yaşamadan boşanma şeklinde evlenmek isteyebiilr. Bu duruma "hulle" adı verilmektedir ve İslam Hukukuna göre yasaktır.

İslam Hukukunda boşanmanın bu şekilde 3 ile sınırlandırılması kadınların hakkını korumak içindir. Aksi takdirde kadınlar yıllarca ne evli ne bekar şekilde bekletilebilmekteydi. Bu ayetler de bu uygulamayı ortadan kaldırmak için inmiştir.

Boşanmada dikkat edilmesi gereken bu dini kriterler çok önemlidir. Çünkü Allah, evliliğe önem vermiş, sevmediği bir davranış olan bir yuvanın yıkılması konusunda da diğer konulara göre çok daha fazlasıyla müslümanları uyarmıştır.  Bu konuda Talak Suresinin ilk beş ayeti ile ilgili Bakara Suresinin 228-232. ayetleri ayrıntılı bilgi vermektedir. Bu ayetlerde boşanma konusu, 3 defa Allah'a ve ahiret gününe iman ile irtibatlandırılmıştır. Boşanma ile ilgili kurallar "Allah'ın sınırları" olarak nitelenmiş ve sekiz defa hatırlatılmıştır. Bu kuralları çiğneyenler zalimler olarak tarif edilmiştir.

Allah Teala'nın konu üzerinde bu kadar ayrıntılı ve ağır ifadelerle durması, kulların da bu konuda çok hassas olmalarını gerektirmektedir.