İslam'a Göre Cinsel İlişki İçin En Uygun Zaman

Başlığı görünce belki de cinsel ilişkinin zamanı mı olur diye düşünebilirsiniz. Elbette haklısınız. Dinimiz cinsel ilişki için bir zaman belirlememiş aksine istenildiği zaman ilişkiye izin vermiştir. Hatta kişi, ilişkiyi arzuladığı zaman vakit kaybetmeden eşi ile beraber olması peygamberimizin tavsiyerinden biridir. Bu konuda şöyle bir kriter koymak mümkündür. Erkeğin gücü ve kadının ihtiyacı ölçüsünde arzu edildiği zaman cinsel ilişkiye girilmelidir.

Bununla beraber cinsel ilişkinin yasaklı olduğu zamanlar ve tam bir emir olmasa da tavsiye edildiği zamanlar da vardır. Mesela Ramazan'da oruçlu iken, ihramlı iken adetli iken cinsel ilişki yasaktır. Bununla beraber ihrama girmeden, cuma saatinden önce cinsel ilişki tavsiye edilmiştir. Cinsel ilişkinin yasak olduğu zamanları cinsel ilişkide haramlar yazımızda anlattık. Şimdi örneklerini verdiğimiz cinsel ilişki için tavsiye edilen zamanlara bakalım.

Cinsel İlişki Arzulandığında Hemen Tatmin Edilmelidir

İnsanların fıtratları gereği cinselliği arzulamaları gayet doğal bir duygudur. Bu duygu hissedildiği zaman en kısa zamanda tatmin edilmelidir. Çünkü bu duygular kişiyi hem maddi işlerinde hem de manevi işlerinde olumsuz etkilemektedir. Konuyla ilgili peygamberimizin hayatından örnekler ve uyarılar şu şekildedir.

Allah Resulü sahabileriyle birlikte oturuyordu. Bir ara (kalktı. Eşlerinden birinin ikamet ettiği odaya) girdi. Sonra da çıktı ve yıkandı.

Durumu sezen bir sahâbî sordu:

‐ Yâ Resulallah! Yoksa yıkanmanızı gerektiren bir gelişme mi oldu?

Allah’ın Resûlü şöyle buyurdu:

‐ Evet, bulunduğum yerden bir kadın geçince kalbimde kadın arzusu oluştu. Oluşunca da eşlerimden birinin yanına giderek ilişkide bulundum. Arzu duyulduğu zaman böyle eşlerinizle cinsel ilişkide bulunmanız, sizin için cinsel haramlardan koruyucu olur.

Bu durum cinsellik arzulandığında zaman kaybedilmeden bu ihtiyacı giderilmesi gerektiğini göstermektedir. Çünkü insan bu ihtiyacını giderdikten sonra maddi manevi her türlü işine daha iyi konsantre olabilir ve ibadetlerini daha verimli gerçekleştirebilir.

Cuma Günü Cinsel İlişkiye Girmek

Cuma günü ilişkiye girmek, Peygamberimizin tavsiye ettiği davranışlardan bir tanesidir. Bir defasında şöyle buyurmuştur:

“Her Cuma günü karısıyla cinsî münasebette bulunamayacak olanınız var mı? İyi ya bunda hem kendisinin, hem de eşinin yıkanması sevabı olmak üzere iki birim sevap vardır.”

Bu şekilde hem cuma günü yıkanmaktan dolayı sevap kazanılır, hem cuma namazı gibi topluca eda edilen önemli bir ibadete temiz bir şekilde gidilmiş olur, hem de psikolojik olarak cuma namazına daha iyi konsantre olunmuş olur.

Bazı alimler perşembe gecesi cinsel ilişkiye girmeyi ve yıkanmayı da aynı şekilde değerlendirmiştir. Zaten dinimize göre önce gece geldiği için perşembe gününün akşamı cuma gecesi sayılmaktadır.

Her Temizlik Döneminde Cinsel İlişkiye Girmek

Ayda bir ilişkiye girmenin de dini bir tavsiye olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Kur'an'da adet halinden bahseden ayette şöyle buyurulmaktadır: “(Ey Muhammed!) Sana kadınların ay halini soruyorlar.

De ki; o bir Eza’dır. Ay halindeyken onlardan ayrılın; temizleninceye kadar onlara yaklaşıp cinsî münâsebette bulunmayın. Boy abdesi alarak iyice temizlendikleri zaman Allah’ın emrettiği yer (vajina) den onlarla ilişkiye girin/girebilirsiniz. Şüphesiz Allah (her ay temizlendiklerinde kadınlarına) dönenleri sever O, İyice temizlenenleri (ay halinde önden ve arka organdan cinsel ilişkiye girmekten kaçınanları da) sever.”

Bu ayette, adet bittikten sonra ilişkiye girilebileceği vurgulanmış olsa da girin ifadesi geçmektedir. Bu durum bu dönemde cinsel ilişkiye girmenin gerekliliği şeklinde de anlaşılabilir. Bu yüzden cinsel ilişki için en iyi zamanlardan birisi de kadının adet döneminin bitimi olmalıdır. İslam alimlerinden hem ilişkiye girilebilir şeklinde hem de girilmelidir şeklinde bu ayeti yorumlayanlar mevcuttur.

Ayrıca Peygamberimiz (sav) bir olay üzerine “Her ay bir cinsel ilişki mü’mine yetebilir.” buyurmuştur. Bu hadis de en az ayda bir defa ilişkiye girmek gerektiğini göstermektedir.

Hz. Ömer'in kendisine kocasını şikayet için gelen bir kadına verdiği cevap da desteklemektedir. Olaş şu şekilde gerçekleşmektedir.

Bir kadın Halîfe‐i Müslimin Hz. Ömer’e gelerek, kocasının kendisiyle cinsel ilişkide bulunmadığından şikâyet eder.

Hz. Ömer kocayı getirerek sorar.
‐ Ne dersin?
‐ Yaşlandım, eski gücüm kalmadı.
‐ Her ayda bir defa yapabilir misin?
‐ Daha fazlasını.
‐ Kaç günde bir?
‐ Her temizlik döneminde bir defa yapabilirim.
Kocadan bu cevabları alan Hz. Ömer kadına döner ve şöyle buyurur:
‐ Yürü git. Kocanda bir kadına yetecek kadarı vardır.

Her Dört Ayda Bir Cinsel İlişkide Bulunmak

Cinsel ilişkinin en asgari sınır dört aydır. Bir koca, karısını dört aydan fazla cinsel mahrumiyete terkedemez. Bu durum ila ile ilgili hükümlerde açıkça bildirilmiştir. Şayet dört ay ilişkiye girilmezse kadının boşanma hakkı doğmaktadır. Bundan dolayı cinsel ilişki için en az dört ay sınırı koyulmuş ve alimler en az dört ayda bir cinsel ilişkiyi farz olarak değerlendirmişlerdir.

Bundan daha azı farzı terk etmek olacağından dolayı haramdır.