Hz. Peygamber'in Cinsellik Eğitimi

İslam'di cinsellik eğitimi var mıdır? Varsa nasıl bir cinsel eğitim öngörülmüştür. Hz. Peygamber cinsellik eğitimi konusunda neler yapmıştır. Bu yazımızda İslam'a göre daha özelde Hz. Peygamber'in hayatında cinsellik eğitimine inceleyeceğiz. 

Bu yazıya kaç puan verirsiniz?

[ratings]

Hz. Muhammed son peygamber olarak Allah tarafından gönderilmiş ve Allah'ın emir ve yasaklarını insanlara tebliğ etmekle sorumlu tutulmuştur. Onun en önemli vazifesi Allah'ın göndermiş olduğu ayetleri insanlara bildirmek ve yaşantısıyla da insanlara örnek olmaktır. Cinsel arzular ise insanoğlunun fıtratına Allah tarafından yerleştirilmiş duygulardır. Daha da ötesi bu arzular insan için en büyük imtihan vesilesi haline gelmiştir. Zira Hz. Peygamber (sav) dilini ve iki bacak arasını koruyacağını garanti eden kimseye cenneti garanti edebileceğini söylemiştir. Bu yüzdendir ki aslında dini eğitimin en önemli konularından birisi cinsellik ile ilgili konuların öğretimi olmalıdır. Tüm müslümanların cinsel hayat ile ilgili haramları, helalleri, mübahları, sünnetleri, mekruhları bilmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde yanlış uygulamalar ile harama girme ihtimali çok yüksektir. Bu durum hem eşler dışındaki insanlar ile yani namahrem olan kişiler ile ilişkilerimizi hemde eşler arası ilişkileri çok ama çok yakından ilgilendirmektedir. 

Hz. Peygamberin cinsellik konusundaki eğitimine gelecek olursak, bu konuda Peygamberimiz hem eşlerini hem de diğer Müslüman kadın ve erkekleri eğitmiştir. Cinsellik konusu genellikle utanılacak, konuşulması sakıncalı bir konu olarak görülmektedir. Ancak öğrenilmediği takdirde daha büyük problemlere sebebiyet vereceğinden dolayı öğrenilmesi gereken bir konudur. Haya duygusu insanın en değerli duygularından birisidir ama cahilliğe sebep olacak haya doğru değildir. Bu yüzden Hz. Aişe: "Onlar ne değerli kadınlardır; utanma duyguları dinlerini iyice öğrenmelerine engel olmadı.” diyerek Medineli Müslüman kadınları övmüştür. 

Bu konuda bir örnek daha vermek gerekirse Ümmü Süleym'in Peygamberimize sorduğu bir soruyu örnek verebiliriz. 

Ümmü Süleym, Hz. Peygamberin eşlerinden Ümmü Seleme’nin (r. anha) komşusuydu. (Zaman zaman) onu ziyaret ederdi. Bu ziyaretlerden birinde Allah’ın Resûlü çıkagelince O’na şöyle bir soru sordu:
- Ya Resûlallah! Rüyasında kocasının (veya bir başka erkeğin) kendisiyle ilişkide bulunduğunu gören kadının yıkanması gerekir mi? Ne buyurursunuz?

(Böylesine bir suâlin sorulmuş olması utandırmış olacak ki) Hz. Ümmü Seleme, Ümmü Süleym’e yönelerek şöylece serzenişte bulundu:
- Allah iyiliğini versin, baltayı taşa vurdun Ya Ümmü Süleym! Allah’n Resûlü’nün huzûrunda kadınları küçük düşürdün.

Ümmü Süleym de şu karşılığı verdi:

- Şüphesiz ki Allah gerçeği bildirip emretmekten utanmaz ve utanılmasını da emir buyurmaz. Bizim kesin olarak bilmediğimiz hususları Allah’ın Resûlü’ne sormamız o hususlarda gerçekleri görmez-bilmez bir körlük içinde olmamızdan daha hayırlıdır.

(Ümmü Süleym’in sualinin ve gerekçesinin doğruluğunu onaylamak için) Allah’ın Resûlü: “Allah asıl senin iyiliğini versin. Çıkmaza giren sensin Ya Ümmü Seleme!” dedi ve suâlin cevabı olarak da  şöyle buyurdu:

- “Evet Ya Ümme Süleym! Rüyalanan kadın, orgazm olup boşaldığında yıkanması gerekir; boşalmazsa gerekmez.”

Görüldüğü gibi haya ve utanma duygusunun cinsellikle ilgili konuların öğrenimine engel olması da hoş karşılanmamıştır. Bu konuları direk sormaya utanan kadınlar da Peygamberimizin eşlerine gelip onları aracı kılarak sorularını Peygamberimize ulaştırmış oluyorlardı. 

Şimdi Hz. Peygamberin konuyla ilgili öğrettiklerine örnekleriyle bir bakalım;

  1. Allah Resûlü Kur’ân âyetlerini tebliğ ediyor ve açıklıyordu.

Cinsellik ile ilgili ayetler indiği zaman da mü'minlere bunları hemen tebliğ ediyordu. Mesela Bakara Suresi 222. ayeti kadınların adetli olduğu günlerde onlarla cinsel ilişkiye girmeyi yasaklıyordu. Bu ayet inince Hz. Peygamber müminlere adetli günlerinde kadınlarla cinsel ilişkiye girmemelerini ama diğer rutin davranışlarında bir değişiklik olmaması gerektiğini yasaklanan şeyin sadece cinsel ilişki olduğunu bildirmiştir. 

  1. İletilen sorular ve sorunlar sebebiyle açıklamalar yapıyordu:

Müslümanlar her konuda merak ettiklerini Hz. Peygamber'e (sav) soruyorlardı. Cinsellik ile ilgili de bir problemleri yada merak ettikleri bir nokta olduğunda yine Peygamberimize gelip danışırlardı. Mesela bir defasında, uzun süre çölde kaldıkları için cünüplüklerini giderecek su bulamadıklarında ne yapacakları soranlara teyemmüm yapmalarının gereğini ve nasıl yapılacağını öğretmiştir.

Bir defasında da bulunduğu ortamda bir nevi doğum kontrol olan rahim dışına boşalmaktan bahsedilince bu tür önlemleri "çocuğu gizlice toprağa gömmek" olarak değerlendirmiştir.

  1. Hz. Peygamber tanık olduğu bazı olaylar üzerine de açıklamalar da bulunuyordu.

Mesela yüz aşağı yatan bir adamı gördüğünde ona bu yatış şeklinin Allah'ın hoşlanmadığı bir yatış şekli olduğunu söyleyerek adamı uyarmıştır. 

  1. Hz. Peygamber bazen de kendi duygularından yola çıkarak uyarılarda bulunmuştur:

Hz. Muhammed bir peygamber olduğu kadar da bir beşerdir ve beşeri yönü itibariyle normal insanların hissettiklerini kendisi de hissedebilir. Kendi hissettikleri duyguların aynılarını diğer erkeklerin de hissedebileceğinden yola çıkarak uyarılarda bulunduğu olmaktadır. Örneğin; “Hoşuna giden bir kadın vesilesiyle sizden birinizin kalbinde cinsel arzu oluşursa, hemen eşinin yanına giderek onunla cinsel ilişkide bulunsun. Bu tarz davranış, içinde oluşanı giderir." buyurmuşlardır. 

  1. Hz. Peygamber'in cinsel içerikli eğitimi kadınları da içine almıştır. 

Cinsellik ve aile hayatı tek taraflı bir eğitim ile düzenlenemez. Bunu çok iyi bilen Hz. Peygamber, kadınları da bu konuda eğitmiş ve yetiştirmiştir. Bu bir görevdir ve yapılmaması durumunda zararlarının büyük olacağından dolayı ne kadınlar ne de Hz. Peygamber bu konuda haya duygusu sebebiyle bu eğitimi ihmal etmemişlerdir. 

Bu konuda kadınları eğitmek ve uyarmak için şöyle söylemiştir: “Herhangi bir kadın koku sürünerek (evinden) çıkar, parfümünün kokusunu alarak kendisine ilgi duymaları için bir topluluğun yanından geçerse, o kadın mânen zinâcıdır. (Bakılması haram kılınan organlara bakan) her göz de zinâcıdır.”

Yine kadınları konuyla ilgili bilgilendirmek için "Kadınlar arasında sevicilik (lezbiyenlik) zinâdır; haramdır.” buyurmuşlardır. 

  1. Toplu ortamlarda Cinsel Eğitimin Yapılması

Eğitim genellikle erkeklere ve kadınlara ayrı ayrı yapılır. Bu üslup yüzyıllar boyunca İslam coğrafyasında uygulanmaya devam etmiştir. Ancak Hz. Peygamber bazı zamanlarda mescitte namaz vakitlerinde sohbetler yapardı. Mescide erkeklerle birlikte kadınların da namaz kılmaya geldikleri de olurdu. Bu durumda yapılan sohbetleri hem erkekler hem de kadınlar beraber dinlemiş olurdu. 

Bir defasında Hz. Peygamber namazdan sonra yine işaret ederek oradakilere kalkmamalarını söyler. Sonra erkeklere hitaben:

- Galiba içinizde kapısını kapatıp eşiyle ilişkiye girdikten sonra, karısı ile yaptıklarını açıklayan erkekler var?

Sonra da kadınlara yönelerek sordu:

- Sizin içinizde de mi kocası ile yaptıklarını anlatan kadınlar var?
Topluluktan bir cevap çıkmayınca olayı anlatan Esma binti Yezid (ra):

- Evet, var Ya Resûlallah! Allah’a yemin ederim ki erkekler de bu şekilde konuşuyorlar. Kadınlar da böyle laflar ediyorlar. 

Bu açıklama üzerine Allah Rasulü şöyle buyurmuştur:

"Cinsel hayatınızı açığa vururcasına konuşmayınız. Bu şekilde konuşan erkek ve kadın, erkeği dişisine rastlayan ve insanlar kendilerine bakıp dururken, erkeği dişisinin işini bitiren erkek ve dişi şeytan gibidir.”

  1. Cinsel eğitim gerçekçi ve ciddi idi.

Bu eğitimler verilirken hiçbir insan bu işi sulandırmamıştır. Hz. Peygamber de işin ciddiyetini insanlara hissettirmiştir. Bu şekilde hem insanlar sorularını Hz. Peygamber'e sormaktan çekinmemiş hem de anlaşılmayan bir nokta kalmamıştır. Sahâbîler Allah’ın Resûlü’ne “Hayat Önderi” olarak inandıkları için karşılaştıkları bütün problemleri O’na arzettikleri gibi, cinsel problemlerini de O’na arzediyorlardı. Onlar için siyasî veya iktisadî bir problemle cinsel bir problem arasında fark yoktu. Problemlerinin çözümünü almadıkça da eyleme geçmiyorlardı.

Bütün bunlar göstermektedir ki Hz. Peygamber cinsellik konusunu ihmal etmemiş ve insanları bu konuda bilgilendirmiştir. Bu şekilde dinimizin koymuş olduğu çerçevede aile hayatını kurmayı ve sürdürmeyi, Allah'ın koymuş olduğu yasaklardan da insanları korumayı amaçlamıştır. Diğer taraftan da insanın fıtratının bir parçası olan cinselliği ortadan kaldıran ruhbanlığı yasaklamıştır. O halde müslümanların yapması gereken bu konudan uzaklaşmak, bu konudaki eğitime engel olmak değil, doğru şekilde eğitim alınmasını sağlamaktır.