"Cinsellik"ten Uzaklaşmak Haram mıdır?

Bu yazıya kaç puan verirsiniz?

[ratings]

Cinsellikten uzaklaşmak haram mıdır? İslamiyet cinsellik konusunda ne diyor? Cinsellik din dışı bir uygulama mıdır?

İslam dini, insanın yaratıcısı Allah tarafından koyulmuş fıtri bir dindir. Çünkü insanı ve fıtratını yaratan Allah, insan için en ideal ölçütlerle dinimizi göndermiştir. Cinsellik de insan fıtratında var olan ve inkar edilmesi mümkün olmayan bir duygudur. İnsan ergenlik dönemine geldiği andan itibaren cinsel arzular hissetmeye başlar. Bu arzuların tatmin edilmesi insanın dingin bir hayat yaşaması ve dininin gereklerini yerine getirebilmesi için çok önemlidir. Bu duyguları da insan fıtratına yerleştiren Allah olduğundan dolayı dinimiz bu duyguları bastırmayı ve ortadan kaldırmaya çalışmayı kabul etmemektedir. Doğru olan Allah'ın izin verdiği ölçüler içerisinde cinselliği yaşamaktır. Zira Hristiyanlar, Allah kendilerini zorunlu tutmadığı halde ruhbanlık gibi bir hayat tarzı benimsemişlerdir. Ruhbanî bir hayat tarzının içerisinde de cinselliği tamamen terk etmek vardır. Ancak kendi arzuları ile benimsedikleri bu hayat tarzını devam ettiremediklerini Kur'an-ı Kerim'den öğreniyoruz. Zira Hadid Suresi 27. Ayette şöyle buyurulmaktadır: “Biz onlara ruhbanlığı emretmedik. Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla onu kendileri uydurdu. Ama sonra ona gereği gibi uymadılar…” Ruhbanlık konusunda Hz. Peygamber (sav)'de şöyle söylemiştir: “İslâm’da evlikten kaçınmak/cinsel hayattan çekilmek anlamına ruhbanlık yoktur.”

Cinsel arzuların insanın benliğinde bulunduğunu ve bunları insan fıtratına yerleştirenin Allah olduğundan bahsetmiş olduk. Bu fıtratı değiştirmeye çalışmak ise dinimizce yasaklanmıştır. Nisa Suresi 119. ayette de Allah'ın yarattığını değiştirmek şeytanın insana bir emri olarak anlatılmış ve şeytana uyanın da büyük bir ziyan içerisinde olduğu dile getirilmiştir. Buradan yola çıkarak, cinselliği bastırmak, helal dairede bu ihtiyacı gidermemek ve tamamen cinsellikten uzaklaşmanın fıtrata aykırı hareket etmek olacağını, şeytanın insana bir telkini ve saptırması olacağını söyleyebiliriz. Bundan dolayı evlenmemek, daha takvalı bir hayat yaşama düşüncesi ile cinsellikten uzaklaşmak caiz değildir, kişinin cinsel iktidarını ortadan kaldırmaya çalışması haramdır. 

Cinsel iktidarı yok etmenin ana yolu hadomlaşmak ve hadımlaştırmaktır. Bu iki yöntemde haramdır. 

Hadımlaşmak

Erkeklik bezlerini çıkararak veya burarak cinsel eylem iktidarını ve dölleme gücünü gidermek olan hadımlaşma insanın kendi nefsi aleyhine işlediği bir zulümdür. Halbuki Hz. Peygamber (sav) "nefsinin de senin üzerinde hakkı var." sözüyle kişinin kendi kendine zulmetmesine izin vermemiştir. 

Asr-ı saadet döneminde, maddî gücü olmadığı için evlenemeyen, cinsel haramlara düşeceği korkusu ile de ürperen bazı mü’minler, hadımlaşma düşüncesine kapılmışlardı. Fakat onlar Allah’ın Resûlü’nün kesin yasağı ile karşılaşmışlardır.

Ebû Hureyre (r.a) anlatıyor:

Beni meşgul eden bir problemimi Allah’ın Resûlü’ne (sav) şöylece arzettim.

‐ Ya Resûlallah! Genç bir adamım. Nefsim için arzularıma boyun eğip zinâ ya düşmekten gerçekten korkuyorum. Kadınlardan biri ile evlenmek için de maddî güç bulamıyorum. Hadımlaşabilir miyim?

Allah’ın Resûlü bana cevap vermedi. Ben (meselemi) aynı şekilde ikinci ve üçüncü defa dile getirdim. Bana yine cevap vermedi. Aynı tarzda (dördüncü defa) arzettiğimde ise şöyle buyurdu:

‐ Ya Ebû Hureyre! Kader senaryosunu yazan kalemin işi bitti.

Bu duruma göre hadımlaş veya hadımlaşma önemi yok. O halde sen emrolunduğun üzere yaşa, hadımlaşmaya kalkma.

Konuyla ilgili benzer bir olayı da Said b. As anlatmaktadır. Buna göre Osman b. Maz’ûn’un Allah’ın Resûlü’ne şöylece ricada
bulunmuştur. 

‐ Ya Resûlallah! Hadımlaşmam için bana müsâade buyurur musunuz?

Allah’ın Resûlü ona şöyle buyurdu:

‐ Allah, bizim için kadınlardan uzaklaşma olan ruhbâniyeti, evliliği ihtiva eden ve uygulaması kolay olan İslâm Şerîati ile değiştirdi… Eğer bizim gibi İslâm Şerîati’ne inananlardan isen, bizim yaptığımız gibi yap. (Hadımlaşmaya kalkma da evlen)

Hadımlaştırmak

Dinimize göre bir fiilin yapılması haram ise yaptırılması da haramdır. Bundan dolayı hadımlaşmak gibi hadımlaştırmak da haramdır. Her iki fiilde insan fıtratını bozmaktır. Halbuki Allah, insanı koyduğu düzeni korumakla sorumlu tutmuştur. Şayet bir insan evlenemiyor ve zina gibi bir günaha girmekten korkuyorsa çareyi yine Allah Resulü'nün tavsiyelerinde aramalıdır. Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurmuştur. "Benim ümmetimin hadımlaşması; gündüz oruç tutmak ve gece de namaz kılmak ve Kur’ân okumaktır. Böylece cinsel arzuları dengeleyip, gözetim altına almakdır."

Bu durumda evlenemeyen gençlere tavsiye edilen oruç tutmaktır. 

Kısırlaşmak-Kısırlaştırmak

Ameliyat yoluyla gerçekleştirilen ve dölleme kabiliyetini engellemek olan kısırlaşma‐kısırlaştırma da, yaratılış düzenini bozmak olacağı için haramdır. İkinci bir ameliyatla döllemeyi sağlama imkânına bir ölçüde erişilebiliyorsa da, haramlık hükmü değişmese gerektir.

Kalıcı Olarak Bekarlık Haramdır

Her hangi bir mani olmadığı halde bekarlığı benimseyen ve evlenmeyen kişiler de manen hadımlığı tercih etmiş olmaktadırlar. Bu durum da yine Allah'ın yaratmış olduğu fıtratı bozmak anlamına geleceğinden uygun değildir. 

Ayrıca evlenmek Peygamberimizin sünnetidir ve mazeretsiz şekilde evlenmemek Allah Resulü'nün sünnetinden yüz çevirmektir. Bu konuda Peygamberimiz şunları söylemiştir. "Evlenmek için (gerekli cinsî ve) maddî gücü olup da evlenmeyen, benim izimde yaşayanlardan değildir."

Konuyla ilgili hadisler:

“Her ümmetin bir ruhbanlığı vardır. Benim ümmetimin ruhbanlığı ise Allah yolunda cihaddır.”
“Kendinize hayatı zorlaştırmayınız ki, size de zorlaştırılmasın. İşte tarihî toplumlardan biri olan Hıristiyanlar. Onlar ruhbanlığa yönelerek hayatı kendilerine zorlaştırınca yaşam da onlara zorlaştırıldı. İşte onların uydurdukları ruhbanlığın kalıntıları manastırlarda görülüyor. Allah, onlarla ilgili olarak şöyle buyurur: *