Bayat ve Isıtılmış Yemeklerin Zararları

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) akşamdan kalan, ertesi gün ısıtılan yemeği asla yemezdi. Yemekle ilgili, özellikle çok yemekten açıkça hadisleri ile sakındıran Peygamberimiz (s.a.v.) fiili sünneti ile de bayat ve ısıtılmış yemeklerin zararını göstermiş olmakta ve bizleri de kendi sünnetine uyarak bayat ve ısıtılmış yemeklerden uzak durmamız gerektiğini göstermektedir.

Şimdi de günümüz bilimsel verilerine göre taze gıdalar ile bayat gıdaların farkını anlamaya çalışalım. 

Tave sebze ve meyveler güneşten aldıkları enerjiyle doludur. Çiğ olarak yendiği zaman vücuda çok enerji verirler ve hazımları kolaydır. Pişirildiklerinde ise güneşten aldıkları enerjiyi ve diri sularını tamamen kaybederek aslına yani toprağa ve minerallere dönüşmeye başlarlar.

Suyunu kaybeden sebzenin hacmi azalır, içerdiği minerallerin oranı artar. Çiğ olarak bir kilo ıspanağı kimse yiyemezken, bir kilo ıspanaktan pişirilmiş yemek kolaylıkla tüketilebilir. Bu mineral maddeler vücutta ağır kalıntılar oluşturur ve bu kalıntılar kaslarda, organlarda, damarlarda toplanarak onları sertleştirir. Bu sebeple pişmiş sebze yemeği yerine çiğ sebzeyi tercih etmek -ancak çiğ sebzeyi az yemek daha uygundur- daha doğrudur.

Yemeği, piştikten sonra biraz soğutarak hemen yemek gerekir. Yemek insanı değil, insan yemeği hürmetle beklemelidir. Mikroplar beklemiş yemeklerin yapısını değiştirir.

Yemekler ısıtıldığında ise yeni kimyasal bağlantılar oluşturduğu için faydadan çok zararı vardır. Isıtılan yemeğin özü ve tadı değişir, hazmı ağır olur, hatta imkansızlaşır.

Özellikle de mikrodalga fırınlar gibi ısıtma şekli tamamen zararlı yöntemlerden da kaçınmak gerekmektedir. Çünkü oluşturduğu elektromanyetik radyasyon sebebiyle mikrodalga fırınlar daha zararlıdır. 

Hastalıkların diğer sebeplerini öğrenmek için tıklayın.