Âdetli Kadının Yapması ve Yapmaması Gerekenler
Bu yazıya kaç puan verirsiniz?
[ratings]
Adet, diğer bir ifadesiyle regl, kadınlarda Allah'ın koymuş olduğu fıtri bir durumdur. Bu durum ne bir eksiklik, ne bir kusur, ne de bir kirliliktir. Ayet ve hadislerde, adet dönemi bitimi için "tuhur" yani temizlik kelimesi kullanılsa da bu anladığımız manada maddi temizlik anlamında değildir. Manevi olarak da adetli kadının kirli olduğunu göstermez. Bu durum insan neslinin devamı için Allah Teala'nın kadınların fizyolojisine koymuş olduğu bir kanundan ibarettir. Bu konuda Peygamber Efendimiz, Hz. Aişe adet gördüğü zaman şunları söylemiştir:
Hz. Âişe (r. anha) anlatıyor:
Hac yapmak amacıyla (Medine’den) yola koyulduk. Mekke yakınındaki Serif bölgesine gelmiştik ki âdet görmeye başladım. Hac görevlerimi yapamayacağım düşüncesiyle ağlıyorken Allah Resulü yanıma geldi ve bana sordu:
‐ Nen var senin, yoksa âdet mi gördün de ağlıyorsun?
Ben “evet” cevabını verince şöyle buyurdu:
Âdet görme, Allah’ın Adem oğlunun kızları için koyduğu bedenî bir yasadır. Bu sebeple ağlamana gerek yok. Kâbe’yi tavaf etmeyi ertele, ama bunun dışında hacıların yaptığı hac görevlerini sen de yap.
Hadiste de dile getirildiği gibi âdet hali, Allah'ın kadınlar için takdir ettiği doğal bir durumdur. Ancak dinimiz, bazı durumlarda yapılmaması gerekenleri açıklamıştır. Adet halindeyken de yapılabilecek ve yapılamayacak bazı davranışlar vardır. Şimdi Bu davranışları inceleyelim.
Adetli Kadının Yapamayacağı Fiiller;
-
Cinsel İlişkiye Girmek
Adetli Kadın, kocası ile sevişebilir ancak tam ilişkiye giremez. Bu durumda kadının göbek ve diz kapağı arası kapalı olması gerekmektedir. Âdetli iken cinsel ilişki ve sevişme hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
-
Namaz Kılmak
Âdetli kadın namaz kılamaz ve kılmadığı namazlarını da kaza etmez. Bu durumdaki kadın, adeti bitip gusül abdesti alıncaya kadar namaz kılamaz. Bu durum, namaz için gusül ve namaz abdesti gibi bazı şartların bulunması olarak gösterilebilir. Âdetli kadın ise gusül ve normal abdest alsa da bu abdest olmamış olur.
Daha doğru bir yorum olarak, namaz kılmamaya "Allah'ın vermiş olduğu bir kolaylıktır." diyebiliriz.
-
Secde Etmek
Âdetli kadın, namaz kılamadığı gibi namaz dışındaki secdeleri de yapamaz. Kur'an okunurken, okunan secde ayetleri okunduğu zaman yapılan tilavet secdesi gibi. Zaten âdetli iken Kur'an okunmaz ama normal zamanda secde ayeti okunmuş ve secde henüz yapılmamış olabilir. Bu durumda secde yapmak için âdet döneminin bitmesi beklenmelidir. Şükür secdesi gibi farklı amaçlarla da secde yapılamaz.
-
Oruç Tutmak
Âdetli kadın için farz, vacip yada nafile fark etmeksizin oruç tutmak haramdır. Hiç bir orucu tutamaz. Oruçlu iken âdet gördüyse orucunu bozar. Bu durumda âdet dönemi bittikten sonra orucunu kaza eder.
-
Kabeyi Tavaf Etmek
Âdetli ve lohusa kadının Kabe'yi tavaf etmesi de haramdır. Bu durumda iken yapılan tavaf geçerlidir ancak harama yakın bir mekruh işlenmiş olur. Keffareti ise büyük baş bir hayvan kesmektir. Kabe'yi tavaf ederken âdet başlarsa hemen dışarı çıkılması gerekir.
-
Kur'an Okumak
Peygamber Efendimiz (sav), "Âdetli kadın da, cünüp de Kur'an'dan bir şey okumasın." buyurmuşlardır. Bu hadise dayanarak, âdetli kadının ve cünüp olan kişinin Kur'an okumasının haram olduğu hükmü verilmiştir. Ancak içerisinde dua ve Allah'ı zikir geçen ayetler okunabilir.
-
Kur'an'a Dokunmak
Âdetili ve hohusa kadın ile cünüp olan kişinin Kur'an'a dokunması haramdır. Aynı şekilde bu kişilerin bir ayet yazılı olan bir kağıda, paraya yada levhaya da dokunmaları haramdır. Eğitim amaçlı hazırlanmış ve içerisinde ayet bulunan kitaplarda da, ayet bulunan kısma dokunamazlar.
-
Mescide Girmek
Âdetli kadının mescide girmesi de haramdır. Zaruri durumlar müstesnadır. Bunlar, hırsız gibi zarar verecek birisinden, soğuktan yada yırtıcı hayvandan kaçmak gibi durumlar olabilir.
-
İtikafa Girmek
Âdet günlerinde kadınların itikafa girmesi de caiz değildir. Eğer itikafa girildikten sonra âdet görülürse itikaftan çıkılması gerekir.
Âdetli Kadının Yapabileceği Fiiller
-
Dua ve Zikir
Âdetli kadının dua ve zikir yapmasında bir sakınca yoktur. Hatta bu günlerde namaz vakitlerini zikre ve duaya ayırmaları, İslam Alimleri tarafından güzel bir davranış olarak kabul edilmiştir.